Almanya, Anayasa Mahkemesi’nin borç freni kararının ardından bakanlıkların ek harcama taahhütlerini geçici olarak dondurdu. Bu durum, federal bütçenin sürdürülebilirliği ve gelecekteki ekonomik politikalar için önemli sonuçlar doğuruyor.
Almanya’da yaşanan bütçe krizi, Almanya Anayasa Mahkemesi’nin borç frenine ilişkin kararı sonrasında daha da derinleşti. Maliye Bakanlığı’nın tüm federal bütçedeki gelecekteki harcama taahhütlerini geçici olarak dondurduğu açıklandı. Bu karar, başlangıçta sadece İklim ve Dönüşüm Fonu için geçerli olurken, daha sonra federal bütçenin büyük bir bölümünü kapsayacak şekilde genişletildi.
Bakanlıkların ve kurumların mevcut yükümlülüklerini yerine getirmeye devam edeceği, ancak yeni yükümlülüklere girilmeyeceği belirtildi. Maliye Bakanlığı müsteşarı Werner Gatzer tarafından tüm bakanlıklara gönderilen mektupta, bakanlıklar tarafından talep edilen harcamalara sadece özel durumlarda izin verileceği vurgulandı.
15 Ekim’de, Alman koalisyon hükümetinin, Kovid-19 salgını döneminde kullanılmayan 60 milyar avroluk krediyi bir iklim fonuna aktarma kararının anayasaya aykırı olduğuna karar verildi. Mahkeme, 2021 yılı ikinci ek bütçesinin anayasaya aykırı ve geçersiz olduğunu ilan etti. Bu karar, Kovid-19 salgını sırasında alınan ek borçlanmanın gereksiz olduğunu ve bu fonların iklim fonuna aktarılmasının koşulları karşılamadığını ortaya koydu.
Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller Partisi ve Hür Demokrat Parti’nin (FDP) oluşturduğu koalisyon hükümeti, bu krediyi İklim ve Dönüşüm Fonu için kullanmayı planlamıştı. Ancak mahkemenin kararı, hükümetin 2024 bütçesi üzerinde önemli etkiler yaratarak, ek harcamaların kısıtlanmasını ve vergi politikalarında yeniden değerlendirme yapılmasını gerektirecek.
Maliye Bakanı Christian Lindner’in İklim ve Dönüşüm Fonu bütçesinin dondurulması talimatı vermesiyle birlikte, Almanya ekonomisi ve hükümet politikaları için yeni bir dönem başlamış oldu. Bu durum, Almanya’nın gelecekteki ekonomik stratejilerini ve federal bütçe yönetimini etkileyebilir.
Yorumlar kapalı.